28 Eylül 2013 Cumartesi

Veee İspanya Macerası..



Aylardan beri beklediğim İspanya’ya gitme vakti gelmişti. Bu gezi için sabırsızlanıyordum. Çok farklı bir deneyim, çok farklı bir macera olacaktı benim için. Bazı şüphelerde vardı kafamda. Acaba nasıl bir gezi olacak? Bir hafta yetecek mi ? Turda beraber olacağımız arkadaşlarım ve hocalarım nasıl insanlar olacak  diye. Şüpheye düşmekle çok büyük bir hata yaptığımı daha ilk günden anladım.

Ben bu turu ablam sayesinde duydum. Kendisi İspanyolca dersi alıyordu. Bir gün hocası İspanya’ya gezi düzenleme teklifinde bulunmuş ve böyle bir organizasyon faaliyete geçmiş. İlk başlarda nedense hiç gitmek istemedim. Daha sonra ikna oldum ve bütün pasaport vize işlerini hallettikten sonra gitmek için istek ve merak başladı bende o günden sonrada gün saydım Eylül 17 olsun diye.

Geziden birkaç gün önce Büşra hoca( İspanyolca öğretmeni) mail attı hepimize. Yanımıza neler almamız gerektiği, neler yapacağımız hakkında kısa bir şeyler ve hava alanında kaçta buluşacağımızı belirtmişti. Bu maili okuduktan sonra daha da heyecanlandım. O kadar az kalmıştı ki gerçekten gidecektik ve ben hala rüya sanıyordum.



Ve 17 Eylül sabahı geldiğinde heyecandan olsa gerek hemen uyandım ve havaalanına gitmek üzere ailemle yola çıktık. Hava alanına vardığımızda herkesle buluşuldu, check-inler yapıldı. Ailelerden ayrıldık, pasaport-vize kontrolünden geçtik. Artık her şey hazırdı bizim için sadece uçağa binip Barcelona’ya varmak kalmıştı. Sabahın erken saatlerinde kalktığımızdan dolayı uçak yolculuğunu uyuyarak geçirdim. Zaten uyuyarak en güzelini yapmışım çünkü dopdolu bir gün bizi bekliyordu. Çok yorulacağımız belliydi en başından.


 Sonunda Barcelona havaalanına indik. Sayılı günler başlamıştı artık. Sadece 6 günümüz vardı gezmek, eğlenmek için. Herkesle yavaş yavaş konuşmaya tanışmaya başlamıştık vize kontrolünü beklerken. Sıradayken gözümüze vize kontrolünü yapan polisler çarptı. Herkes İspanyol erkeklerinin yakışıklı olduğunu söyler zaten. Daha sonra öğrendik ki burada polisler sınavdan geçip öyle alınıyorlarmış yani yakışıklı olmaları gerekiyormuş. Sohbet muhabbet derken hava alanında işimiz bitti ve Barcelona panaromik turumuz için otobüsümüze bindik.
 Bu turumuz sırasında Marina, Gauidi yapıtları , Plaza De Catalunya, Colombus sokağı, Plaza Espanya , La Sagrada Familia kilisesi, Via layetana, Calatrava Kulesi, Casa batllo, Casa Mila, Park Guell ve Mont juic’i gördük. Turumuz bittikten sonra otelemize yerleşmeye gittik. Sadece 1 saatlik bir aradan sonra hep birlikte toplaşıp akşam yemeğimizi yiyeceğimiz yere gittik. Gittiğimiz yer bana İstanbul’daki Kumkapı’yı çağrıştırdı. Çok güzel bir mekandı. Orada yedik içtik sohbet ettik hep beraber ve artık ilk günümüzün sonuna geldik.






( La Sagrada Familia )







2. gün sabahında erkenden kalktık, otelde kahvaltımızı yaptık ve otobüsümüze binip Girona’ya gittik. Orada aslan heykelini, Katedral Meydanını, Mezulalı evleri,  Yahudi mahallesini ve Özgürlük meydanını gezdik. Girona’yı gezdikten sonra Figueras kentine gittik Salvador Dali’nin müze evini gezmek için. Salvador Dali’nin eserlerini iyice gezdikten sonra yarım saatlik boşluğumuzda hemen yemek yemek için çok güzel bir İtalyan restoranına gittik. Bu İtalyan restoranındaki yemekler o kadar lezzetli ve büyüktü ki çoğumuz tabağımızı bitiremedik. Tadı hala damağımda bu yemeklerin. Akşam flamenko izlemeye gittik. İspanya’ya gidenlerin kesinlikle izlemesi  gerek bence. Muhteşem bir flamenko gösterisi izledik ve ardından Barcelona sokakları dolaştık.

                     ( Aslan Heykeli )

3.günümüzde Barcelona’dan Madrid’e geçtik otobüsümüzle. Sabah otelden bayağı erken bir saatte ayrıldığımız için önce herkes  uyudu otobüste. Sonrasında ise çok eğlenceli bir yolculuk geçti. Şarkılar söyledik, danslar ettik. Madrid’e gelmeden önce Zaragoza’ya uğradık. Zaragozada mimarisi çok güzel bir kiliseyi dolaştık. 1 saatlik bir aradan sonra Madrid yolculuğumuza kaldığımız yerden devam ettik. Yine çok dolu bir gün bizi bekliyordu. Madridte de dolaşılacak çok yer vardı. Madrid Barcelona’ya göre biraz daha fazla tarih barındırıyor fakat Madrid’te Barcelona kadar şahane bir şehir. Barcelonada yaptığımız gibi panoramik tur yaptık burada da. Plaza Colon,Alcala kapısı,Gran via, Plaza de Toros’u gördük. Gece Madridte Joy Eslava diye bir cluba gittik ve sabaha kadar eğlendik hep beraber.


     ( Zaragoza- Basilica De Nuestra Senora Del Pilar )



                     ( Plaza De Toros) 

4.gün hep beraber Toledo’ya gittik.Toleda çok güzel bir yerleşim ve her yeri tarih kokuyor. Buraları da dolaştıktan sonra hepimize serbest zaman verildi. Önce hep beraber Plaza Mayor’un yakınlarında çok güzel bir restorantta yemek yedik ardından herkes dilediğince alışveriş yaptı, etrafı dolaştı. Biz biraz alışveriş yapıp ardından bir yerde dinlenmeyi tercih ettik. 2-3 saatlik serbest zamandan sonra yine çoğumuz bir araya gelerek yemek yedik.  İspanya’nın meşhur yemeklerinden olan Tapas ve Paella’dan tattık. Ben yemek ayrımı yapan biri olmama rağmen Tapas’ı ve Paella’yı çok beğendim. Aslında herkes çok yorgundu. Amacımız yemek yediğimiz yerden erkenden kalkıp otelde dinlenmekti fakat çok güzel bir sohbet benim yorgunluğumu almıştı ve yine geç saatte otelemize vardık.

          
Artık son günlere yaklaşıyorduk çok mutluydum fakat yavaş yavaş hüzün sarıyordu her yerimi çünkü gerçekten çok güzel bir yerdeydik ve buradan İstanbul’a dönmek istemiyordum.

5.gün  Madridten Barcelona’ya döndük. Barcelona’ya girmeden önce La Roca isimli outlet mağazını gezdik. Bu akşam son gecemizdi herkesle konuştuk ve hep beraber yemek yemeğe karar verdik. 1-2 saatlik serbest zamanın ardından yine bu sefer başka bir yerde olan İtalyan restoranına gittik. Çok güzel bir akşam oldu hepimiz için. Sohbet ettik hep beraber fotoğraflar çekildik. Doyasıya güldük eğlendik. Gecenin sonunda otelimize vardık ve ertesi günkü yolculuğumuz için hazırlıklarımızı tamamladık.


       
Artık bu güzel ülkedeki son saatlerimizdi. İstanbul'a geldiğimiz zaman bunlar bizim için anı olarak kalacaktı. Güzel ve eğlenceli bir uçuşun ardından İstanbul’a vardık ve hepimiz için ayrılma vakti geldi. Uçaktan indiğimizde fark ettik ki ismi okulumuzun ismiyle aynı olan ‘’ Işık ‘’ adlı uçakla gelmişiz :)


Gerçekten sadece 1 haftada tanıdığım bütün arkadaşlarımı, hocalarımı o kadar çok sevdim ki ayrılmak çok zor oldu benim için. Çok eğlenceli, sıcakkanlı, anlayışlı ve bilgili iki tane hocaya sahiptik. Bizimle çok ilgilendiler, ne istediysek kırmadılar yaptılar. Turumuzun çok güzel geçmesi için ellerinden gelen her şeyi yaptılar ve o kadar uğraşmalarına değdi. Bizi çok mutlu ettiler. Büşra hocama ve Birol hocama çok teşekkür ediyorum bu gezi için. Hem mutluydum böyle harika bir gezi geçirmiştim hem de üzgündüm çünkü hemencecik sonuna gelmiştik. Çok şanslıydım böyle bir yeri görüp dolaşabildiğimiz için, çok şanslıydım böyle güzel insanlarla tanıştığım için ama gerçekten sayılı günler hızlı geçiyormuş. Hayatımdaki 1 hafta o kadar hızlı geçti ki. Tempolu, yorucu ama bir o kadar da şahane. Keşke daha fazla zamanımız olsaydı ve daha da fazla gezseydik. Bu harika gezi bitmeseydi. Bu kadar az zamanda çok yeri görüp dolaşmak, çok iyi insanlarla bir arada olup eğlenmek benim için paha biçilemez bir şeydi. 
Şimdi İspanya'da çekildiğimiz fotoğraflarla sizleri baş başa bırakıyorum. Bir daha ki turda görüşmek üzere. Her şey için herkese çoook teşekkür ederim!                             
                                                                                         Sevgiler...

    

           ( Colombus Heykeli )

           (Park Güell)


                   (Hansel-Gretel)



       
                     ( İlk Gece Yemeğimiz ) 
   
                      ( Tinglado )

     
 
( Salvador Dali eserlerinin bazıları )              





                 ( La Tagliatella )


                                                               (Flamenko)



                        (Hard Rock Cafe)


                              ( Casa Batllo )




                                 
                                 ( Girona )

                                       ( Zaragoza )


                                     ( Zaragoza )
                                  ( Plaza De Toros )

                   ( Real Madrid'in yendiği her maçta geldiği yer )

   
                          ( Plaza Mayor )

      
        
















( Estadio Santiago Bernabeu - Real Madrid Stadı )
                      



                    


                   


( Alcala Kapısı )






               

                       ( Joy Eslava )

( Madrid Sol Meydanı )
               














( Toledo )




                         ( Toledo )


                 











 ( Son Gecemiz)

           
   
                                                                                    
                                                                                            












11 Eylül 2013 Çarşamba

Merhaba!



Edebiyata olan hayranlığım beni blog yazma serüvenine sürükledi. Bu sebeple artık ben de blog yazılarımla burada olacağım. Yazılarımdan önce kısaca kendimden bahsedeyim sizlere...

Fmv Işık Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölümünden mezun oldum. 2. üniversite olarak Türk Dili ve Edebiyatı bölümünde eğitim alıyorum. Kariyer hedefi olarak çok farklı düşüncelerim var.

Latin danslarına olan hayranlığımdan dolayı uzun süredir dans eğitimi alıyorum. Profesyonel olmaktan çok dans etmenin verdiği mutluluğu yaşamayı seçiyorum ben. Üniversitede almış olduğum İspanyolca derslerini, tam anlamıyla öğrenmek istiyorum ve lise yıllarında başladığım münazırlığa tekrardan devam etmek en çok istediğim şeylerden bir tanesi.

Yazı yazmak, bol bol kitap okumak, edebiyatı öğrenmek, araştırmak beni çok mutlu ediyor. Dolayısıyla ben de burada hem sizinle yazılarımı paylaşmak hem de kendime güzel anılar bırakmak istedim.

Keyifli okumalar...