Sessiz yakarışlarım var benim. Kimsenin bilmediği, işitmediği, sadece içimde yaşadığım ve içimde fırtınalar koparan..
Kağıt kalem elimde düşünürken, hayallere dalıp gidiyorum ve sen çıkıyorsun o hayallerden. Sanki gerçekmiş gibi. Sanki sen gerçekmişsin gibi.. Sonra seni yazmaya başlıyorum. İçimden ne geçerse.. Bazen sevgi sözcükleri oluyor bazen küfürler savruluyor ağzımdan. Sana kızgınım. Hiç benim olmayan sana kırgın ve kızgın.. Niye bilmiyorum, bir şarkı mırıldanıyorum. Duygusal, içten. Öyle samimi ki bilsen keşke..
Yazarken bakıyorum ki kalemi sımsıkı tutuyorum. Sen hiç gitme diye.. Kağıtta benim, senin izlerin, anılar ve hayallerimiz var.. Yaşayamadığımız, hep keşkelerle birleştirilmiş bir yazı. Kağıdı tutup şöyle bir bakıyorum da; neler neler kurmuşum seninle ilgili. Öyle sevgi dolu bir bilsen..
Sonra panoma asıyorum kağıdı. Mürekkebi daha kurumamış olan kağıttaki yazıların hepsi akıyor aşağılara. Birden yazdıklarımın üstü simsiyah oluyor. Yağmur yağmış gibi, kara bulutlar çökmüş gibi.. Diyorum ki kendi kendime işte sonu olmayan hikayemizi, yazıya bile doğru dürüst geçiremiyorum diye. Gerçekleri kendime hatırlatınca; Öyle kalbim acıyor ki bilsen keşke..