22 Ocak 2015 Perşembe

Issız sokaklar




Yürüyorum ıssız sokaklarda gece yarısı. Kendi kendime konuşuyorum kısık sesle. İçimde kara bulutlar, dışarıda gök gürültüsü, yağmur var. Ben konuşuyorum ve sanki gök gürültüsü cevap veriyor bana. Yağmurla beraber ben de ağlıyorum. Islak ıslak süzülüyor yanaklarımdan damlalar. Yağmur bana eşlik edercesine hızlanıyor..

Sonra yine o aynı sessizlik. Aslında böyle sessizlikler zor bulunur, nadir olur. Habersizce kaplar ya her yanını. Bazen böyle sessizlikler uzun da sürer. Anlatacağın şeylerden bile uzun.. İşte ben böyle zamanlarda yalnızlığım duyulmasın diye şarkılar söylüyorum. Düşüncelere dalıyorum. Bir çocuk gibi masum oluyorum hatta. Hatırlayamadığın o güzel anıları gerçekmiş gibi düşünmeye çalışıyorum. Biliyorum sen gerçektin ama hayallerimi süslediğin gibi değildi gerçeğin..

En iyi yapabildiğim şeyi yapıyorum sonra; hayallerime sarılıyorum, gerçeklerden kaçıyorum. Yol çok kısa geliyor. Adımlarımı yavaşlatıyorum.Yağmur sanki yağmıyor, Gözlerimi açmaya korkuyorum. Uzaktan gülümsüyor bana hayallerim. Gözlerimden akan damlalara rağmen inatla gülümsüyor göz bebeklerim.

Bazen yalnızlık da paylaşılmalı.. Hatırlar mısın sevdiğim seninle bir kafede bazen hiç konuşmadan otururduk saatlerce. Sen konuşmadığın zamanlarda dayanılmaz bir sessizlik kaplıyordu etrafı. O dayanılmaz sessizliğe boyun eğmek yerine bağırmak istiyordum. Ama en çok sustuğun zaman anlıyordum seni.. Konuşsaydın eğer yalnızlığımızı paylaşamazdık. Baş başayız seninle ama bir o kadar da yalnız.

Koca bir karanlığa açıyorum gözlerimi. Kasvetli havanın karşısında gerçeklere dönüyorum.Yolumu kaybetmiş bir şekilde etrafa bakınıyorum. Ve ben hiç gerçekleşemeyecek hayallerimle beraber arnavut kaldırımlı yollarda yürümeye devam ediyorum.