Bir balık olsam denizin derinliklerinde, özgürce yüzebilsem. Büyük balıklara yem olmadan, kendi başıma süzüle süzüle berrak sularda. Ya da bir kuş olsam havada özgürce uçabilsem. Yorulduğumda bir ağacın dalına konabilsem ya da bir sahilde kumların üzerine. Bir aslan olsam mesela ormanların kralı olup her istediğimi yapabilsem. Özgürce kükreyip özgürce koşabilsem. Mesela bir fil olsam istediğim gibi hareket etsem yavaş yavaş. Güzel anılar biriktirsem ve hiç unutmasam. Ya da bir koala olsam asla bırakmadan sımsıkı sarılsam ağaçlara. Mesela bir at olsam dört nala koşsam yorulmadan. Ya da bir maymun olsam saf saf hareketler yapsam ve kimse demese ne yapıyor bu diye. Mesela bir köpek olsam sevilsem hep ve şımarsam fazla sevgiden. Fakat insanız nihayetinde ne özgürce kanat çırpıp uçabiliyoruz ne de özgürce suyun derinliklerinde yüzebiliyoruz. İnsanız nihayetinde hiçbir hayvan kadar saf ve temiz olamıyoruz. Onlar gibi olmak isteyip duruyoruz sadece. Onlar gibi olmaya hiç çalışmıyoruz. Sadece onlar gibi olmayı istedikçe istiyoruz.