1 Haziran 2015 Pazartesi
Yalnızlıkla geçen ömür
Hani insanlar hep ilgilensin isteriz, hep sevsin isteriz. Belki sadece saatlerce konuşmak isteriz birisiyle. Bazen sıkı sıkı sarılıp öylece durmak.. Bazen birinin bizi fena halde sahiplenmesine ihtiyaç duyarız hatta. Yalnız kalmak istemeyiz. Olur ya en kalabalıklarda bile yalnız hissederiz. Göğüs kafesimiz sıkışır düşünmekten. Bu yalnızlık nereye kadar deriz bir rakı sofrasında. Sonucunu hiçbir şekilde bilmeden konuşuruz kendi kendimize. Geçecek deriz bir gün o gün gelmek bilmez. Mutlu insanlara bakıp imreniriz bazen. Bir 'ah' çekip yolumuza devam ederiz. Dinlediğimiz her şarkıdan biraz bile olsa anlam çıkarırız burası beni anlatıyor diye.. O sahte gülen suratımızdaki maskeyi çıkarmak isteriz. Yalnızlık dışında her şeyi isteriz ama hep o denk gelir hayatımıza. Köşesinden kıyısından giriverir ve hiç beklemediğimiz bir anda mahveder bizi. Yalnızlık ne uçsuz bucaksız bir kelime öyle. Sonunun ne zaman olacağını hiç bilemeden mutsuz ve umutsuz yaşamak yalnızlık yüzünden.. Her zaman suratımızı asabilen ne garip bir duygu bu yalnızlık. Paylaşmak isteriz. Olmaz. İçimize atmak zorunda kalırız genelde. Ne doğru demiş şair '' yalnızlık paylaşılmaz, paylaşılsa yalnızlık olmaz'' diye. Paylaşamayız ve yalnızlığa alışıp hayatımızı öyle idame ettirmeye çalışarak geçer ömrümüz
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder