Ben hep senden asla vazgeçemeyeceğimi düşünürdüm. Bana öyle umutlar
verirdin ki sensiz bir an bile düşünemezdim. Söylediğin sözler, mimiklerin
sanki hepsi doğruymuş gibi sanki sen gerçekten beni seviyormuşsun gibiydi.
Ağzın o kadar güzel laf yapıyordu ki kanıyordum işte sana. Zaten beni sevmeni
istiyordum bir de sen böyle şeyler deyince uçuyordum havalara.
Sonra düşüncelere daldım. Bazı şeylerde bir terslik vardı. Biraz gözümü
açınca farkettim ki bana özel yapmıyordun bu davranışlarını. Oysa ne kadar da güzel umut veriyordun bana. Ne hayaller kurmuştum o
umutlarla. Ben bunları farkediğimde hayallerimde suya düşmüştü. Umutlarımın
tükenmesini istedim sessizce. Hayatımdan sessiz sedasız çıkıp gitmeni. Öyle
yaptın zaten. Büyük bir acıyla baş başa bıraktın beni. Ne kadar alışmıştım
sana. Ne kadar da bir bütün olmuştuk halbuki. Tek istediğim artık hayatımdan
tamamen çıkmandı. Tek bir şeyin bile seni hatırlatmasını istemiyordum. Ama sen
her fırsatta hatırlattın kendini bana. Sanki hiçbir şey olmamış gibi, sanki
beni hiç yaralamamışsın gibi. Her seferinde tekrar tekrar beni seviyormuşsun gibi hissettirdin. Ve ben sana hep mağlup oldum. Sana karşı gelemedim.
En son bana mesajlar attığında, beni aradığında içimden bir şeylerin seni istemediğini hissettim. Her saniyemde seni düşünürken şimdilerde aklıma bile gelmemeye başladın. Ne kadar da basitmiş aslında sensizlik anladım. Biraz geç oldu ama anladım..